1-) Koronavirüs hem erkeklerde hem de kadınlarda saç dökülmesine neden oluyor. Bu konuda çok fazla araştırma ve uzman görüşü de var. Koronavirüs neden saç dökülmesine neden olur? Biraz detaylandırabilir misiniz?

Enfeksiyonlar, hastalıklar, doğum ve ameliyatlar vücutta bir stres durumu yaratarak ‘telogen effluvium’ dediğimiz, saçın telojen faza (dinlenme dönemi) erken girişinden kaynaklanan yaygın, geçici saç dökülmesine neden olurlar. Saçlar o kadar çok ve hızlı dökülür ki yumak yumak elimize saç gelir, banyo gideri bile tıkanabilir. Covid-19 gibi viral enfeksiyonlar da vücut için bir stres kaynağıdır. İlaveten Covid hastalığı, kişilerde yarattığı psikolojik sorunlardan dolay saç dökülmesini tetikler. Her saç telinin belirli bir doğal yaşam döngüsü vardır. 4-6 yıl yaşar sonra bir dinlenme fazına girer ve sonra dökülür. Bu dökülme günde 100 tele kadar normal iken daha fazla dökülmesi saçta seyrekliğe neden olabilir. Normalde saçımızın %90’nı büyüme ve uzama evresindeyken, sadece %10 saç teli dökülme evresindedir. Telogen effluviumda ise saç döngüsünü durduran, vücutta şok etkisi yaratan hastalık veya yüksek duygusal stres sebebiyle saçın %50 si dökülme evresine geçebilmektedir. Fakat bu dökülme kalıcı bir dökülme değildir uygun bir tedaviyle birkaç ayda saçlar eski haline döner.

2- Çin’de yapılan ve bulguları The Lancet dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, koronavirüs salgının ortaya çıktığı Wuhan kentinde Covid-19 nedeniyle hastaneye kaldırılan bin 655 kişiye bakıldı. Bilim insanları bu hastalardan 359’unun (yüzde 22) altı ayın ardından saç dökülmesi problemi yaşamaya devam ettiğini bildirdi. Korona sonrası saç dökülmesinin 6 aydan fazla sürmesi ciddi bir probleme işaret olabilir mi?

Covide bağlı saç dökülmesi vücutta strese neden olan faktörün başlamasından sonra başlar ve genellikle kendi kendini sınırlayarak 6 ay içinde durur. Bazı hastalarda özellikle hastanede yatış gerektirecek kadar hastalığı ağır olanlarda bu dökülme 1 yıla kadar uzayabilmektedir. Bu da hastalığın şiddetine göre dökülmenin miktarı ve süresinin arttığını göstermektedir. Fakat bu durum yine de dökülmenin kalıcı olduğunu göstermez süre uzasa bile saçlar eski haline döner. Şu anda Cerrahpaşa Hastanesi’nde Covid geçirenlerdeki saç dökülmesi sıklığını araştıran bir çalışma yapıyoruz. Çok sayıda hastanın saç dökülmesinden yakındığını tespit ettik. Çalışma bittiğinde saygın bir dergide yayınlayacağız.

3-) Dökülmeyi yavaşlatmak ve hastaları panik ortamından uzaklaştırmak için nasıl bir tedavi uygulanmalı?

Vücuttaki stres faktörünün dökülmeye sebep olduğu biliniyor. Öncelikle hastalara dökülmenin geçici olduğu ve bir süre sonra duracağı açıklanmalıdır. Saç dökülmesini tetikleyen başka faktörlerin tesbiti için kan tahlilleri yapılmalıdır. İlaveten kansızlık, demir ve vitamin eksiklikleri, biotin eksikliği, tiroid problemleri varsa tedavi edilmelidir. Hormonal problemler varsa tespit ve tedavi edilmelidir. Saç dökülmesini durduran ağızdan alınan tabletler, eczacıya hazırlatılan yapma ilaçlar vs reçete edilebilir. Hastalara sağlıklı ve düzenli beslenmenin, iyi bir uykunun pozitif etkileri hatırlatılmalıdır.

4-) Koronavirüs sonrası saçların yenilenmesi için özellikle tüketilmesi ve kaçınılması gereken besinler var mı? Bu konuda neye dikkat etmeli?

Doğru ve dengeli bir beslenme saç gelişiminde ve bağışıklığın güçlenmesinde oldukça önemlidir. Her dönemde olduğu gibi hastalar beslenmelerine dikkat etmelidir. Özellikle demir, çinko gibi mineraller ve biotin, folik asit, D vitamini, B5, B9 ve B12 gibi vitaminler saç yapısını ve gelişimini güçlendirir. Bu amaçla yumurta, deniz ürünleri, ıspanak, kırmızı et, sakatat, kuru üzüm, pekmez, badem, ceviz, yoğurt ve yeşil sebzeler bol miktarda tüketilmelidir. Omegadan zengin besinler tüketilebilir. Virüsün yarattığı biyolojik strese bağlı oksidanları nötralize etmek amacıyla enginar, ceviz, kırmızı pancar ve brokoli gibi antioksidan besinler tüketilmelidir. Paketli ürünler, yağlı ve kızartmalardan kaçınmakta fayda vardır.

 

5-) Eskişehir Şehir Hastanesi ‘Covid Sonrası İzlem Merkezi’nde, 5 ayda 2 bin 100’e yakın koronavirüs atlatan hasta, kontrolden geçirildi. Kişilerin hastalığı atlattıktan sonra da solunum yetmezliğinin yanı sıra eklem ağrısı, halsizlik, yorgunluk, uyku bozuklukları, dalgınlık ve unutkanlık gibi nörolojik rahatsızlıklarının devam ettiği tespit edilirken, ikinci kontrollerde ciltte döküntüler ile kaşıntı rahatsızlığı yaşadıkları belirlendi. Korona sonrası ciltte döküntüler ve kaşıntı neden kaynaklanıyor olabilir? Koranın cilt üzerindeki etkisini biraz detaylandırabilir misiniz?



Korona enfeksiyonu sırasında tüm organlarımız gibi vücudumuzun en büyük organı olan derimiz de etkilenir. Korona enfeksiyonunun vücutta yaygın yangısal iltihaplanmaya neden olduğu ayrıca pıhtılaşmaya yatkınlığa sebep olduğu bilinmektedir. Tüm viral hastalıklarda olduğu gibi korona enfeksiyonunda da deri döküntülerini görmekteyiz. Tüm vücutta yaygın ya da lokalize kırmızımtırak kaşıntılı kabarık döküntüler gelişebilmektedir. Enfeksiyon sonrası kaşıntı sıklıkla diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi, enfeksiyona sekonder gelişen ürtiker (kurdeşen) atakları ile ilişkilidir. Hastalık iyileşse bile kaşıntı ve kurdeşen atakları aylarca sürebilmektedir. Ayrıca, kanın pıhtlaşamaya eğiliminin artması nedeniyle diğer organlarda olduğu gibi küçük deri kılcal damarlarında da pıhtılar gelişip kan akımını durdurarak gangren ve ülserler görülebilir. Özellikle bu gangrenler çoğunlukla el ve ayak parmakları gibi uç kısımlarda ortaya çıkmaktadır. Ellerde aşırı sık yıkamaya ve çok sık dezenfektan ve kolonya kullanımına bağlı ekzema benzeri döküntüler görülebilmektedir. Tırnaklarda kırılma, soyulma ve renk değişiklikleri Covidde görülen diğer bulgulardandır.



6- Covid-19 enfeksiyonu geçirenlerde başka ne gibi deri bulguları oluşabilir? Örneğin ürtiker, makülopapüler döküntü ya da Livedo gibi rahatsızlık görülebilir mi? Bu tip rahatsızlıkları olanlar salgın ile mücadelede neye dikkat etmeliler?



Covid enfeksiyonuna bağlı olarak görebildiğimiz döküntüler ürtiker (kurdeşen), kaşıntılar, soğuk yanığı, kırmızılıklar, gangrenler ve su toplayan minik kabarcıklardır. Kurdeşen, tüm vücutta yaygın, kaşıntılı, kırmızımtrak şişlikler şeklinde ortaya çıkar. Kurdeşen genelde ortaya çıkar, 24 saat içinde söner; daha sonra başka yerlerde çıkar. Ataklar halinde seyreder. Eğer ateşle beraber kurdeşen varsa Covid açısından dikkatli olunmalıdır. Yalancı soğuk yanığı, el ve ayak parmaklarının uçlarında sınırlı canlı kırmızı ya da mor renkte döküntülerdir. Eritem denilen kırmızılıklar, tüm vücutta yaygın ya da bölgesel olabilen uzun süre devam edebilen pembe-kırmızımsı döküntülerdir. Gangrenlerde ise yer yer ülsere, siyah kabuklu yaralar gelişir. Makülopapüler denilen döküntüler, deriden kabarık ya da aynı seviyede kırmızımtrak oluşumlardır. Veziküller su çiçeği benzeri küçük kabarcıklardır. Başka bir sebeple açıklanamayan bu tip döküntüler varlığında, özellikle ateş de eşlik ediyorsa, Covid enfeksiyonundan şüphe edilerek hastaneye başvurulmalıdır. 



7-) Maskeden kaynaklı cilt sorunları yaşanabilir mi?



Maske kullanımına bağlı olarak en sık gördüğümüz cilt sorunu maskeye bağlı gelişen akne yani “maskne”dir. Maskenin kapatıcı etkisi, derimizin kendi ürettiği yağ ile birleşerek enflamatuvar akne lezyonlarına yol açar. Ayrıca, maskeye bağlı olarak gözeneklerde genişleme ve siyah noktalarda artış da sık sık görülmektedir. Bunun yanı sıra, maskelerin içerdiği bileşenlere karşı allerjik ve irritan kontakt egzama da sık karşılaşılan bir problemdir. Maskeye bağlı olarak kızarıklık ve damarlanma artışı ile seyreden rozase (gülleme) hastalığının da sıklığı artmıştır. Önceden bilinen rahatsızlığı olan kişilerde de maske kullanımı ile beraber bu hastalıklar yüz bölgesinde daha sık görülmeye başlanmıştır, örneğin allerjik ekzema ve seboreik ekzema gibi. Bilinen bir rahatsızlık olmasa dahi, yüzde kaşıntı, kabuklanma, pullanma, kuruluk maskeye bağlı gelişebilir. 

 

Prof. Dr. Zekayi Kutlubay

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı