Liken Planus
Liken Planus Hastalığı
Liken Planus nedir?
Liken hastalığı, deride pembe-mor, parlak şekilde ortaya çıkan kabarık, yuvarlak veya düzensiz şekilli, üzeri düz olan deri döküntüleriyle karakterizedir. Bu mor lezyonlar çok kaşıntılıdır ve üzerlerinde beyaz çizgi benzeri yapılar görülebilir. Bu hastalık deride en sık el bilekleri ve ayak bileklerini tutmakla beraber gövdede, baş-boyun bölgesinde, saçlı deride, ağız içinde, tırnaklarda ve genital organlarda da oluşabilir. Hastalığın birçok alt tipi vardır ve tutulum yerleri ve renkleri değişiklik gösterebilir. Ancak liken hastalığının bulaşıcı olmadığı unutulmamalıdır.
Belirtileri nelerdir?
Deride çıkan yaraların en tipik özelliği mor renkli ve parlak yüzeyli olup çok kaşıntılı seyretmesidir. Deride genellikle kabarık yaralar tarzında görülür. Bazen içi su dolu kabarcıklarla da bu hastalık kendini gösterebilir ve yaraların üzeri kabuk bağlayabilir. Saç tutulumunda saçlarda yamasal dökülme ve saç derisinde renk değişikliği, ağız tutulumunda yutma güçlüğü, yanma ve beyaz dantelimsi yaralar görülür. Saç dökülmesi genellikle kalıcı bir saç kaybı tarzındadır. Tırnak tutulumunda ise tırnakta kalınlaşma, renk değişiklikleri, tırnak uçlarında ayrılma ve tırnak kaybı görülebilir.
Ağızda ve cinsel bölgelerde de ortaya çıkabilir mi?
Ağızda ve genital organlarda da tutulum olabilir. Ağız içinde en sık yanaklarda tutulum olur, beyaz dantelimsi yaralar ile kendini gösterir ve bazen çiğneme izi ile karıştırılabilir. Üst damak ve dilde de yaralar görülebilir. Genital tutulumda da yaralar derinin diğer bölgelerindeki gibi mor ve kabarıktır. Ancak kadınlarda özellikle vajina tutulumunda yaralar ve buna bağlı kanamalar, kuruluk ve cinsel ilişkide ağrı görülebilir.
Sebepleri nelerdir?
Liken planusun sebebi kesin olarak ortaya konulamamıştır ancak hastalığın gelişmesinde etkili olduğu bilinen bazı faktörler tanımlanmıştır. Bunlar arasında özellikle sarılık virüsleri olmak üzere bazı enfeksiyonlar, şeker hastalığı, hipertansiyon, sıtma gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, vücudun kendi hücrelerine saldırması durumu olan otoimmünite, ağız içine uygulanmış olan amalgam dolgular, bazı allerjenler ve stres sayılabilir.
Stres hastalığı tetikleyebilir mi?
Liken stresle tetiklenen psikosomatik hastalık grubunun bir üyesidir. Sinir sistemimiz ve deri, anne karnındayken aynı hücre kökeninden gelişmektedir. Bu nedenle stres birçok deri hastalığı ile ilişkilidir ve tetikleyici rol oynayabilmektedir. Liken de bu hastalıklar arasındadır.
Kendiliğinden geçebilir mi?
Liken genellikle kendi kendini sınırlayıcı bir hastalık olarak bilinir ve hastaların üçte ikisinde 1-1,5 yılda spontan hastalığın kendi kendine gerilemesi durumu meydana gelebilir. Ancak hastalığın tekrar alevlenebilmesi de mümkündür. Ağızda görülen formun kendi kendine iyileşmesi ise biraz daha zordur ve uzun yıllar kalması sonucunda bazen ağız kanseri gelişebilir. Bu nedenle de dikkatli olmak gerekir. Eğer ki ağız yarası bir aylık bir tedaviyle iyileşmiyorsa mutlaka biyopsi yapılmalıdır.
Nasıl teşhis edilir?
Liken hastalığı bir dermatoloji uzmanı tarafından sadece bakarak kolayca tanınabilir. Bu muayene sırasında tüm vücut derisi, saçlı deri, tırnaklar, ağız içi ve genital bölge muayene edilir. Buradaki bulgulara göre de liken hastalığı tanısı koyulabilir. Ancak bazen çok atipik formlar da görülebilir veya lezyonlar bazı diğer hastalıklara benzeyebilir. Bu durumlarda tanının kesinleşmesi için deri biyopsisi gerekir. Bu işlem için alan lokal anestezi ile uyuşturulduktan sonra özel bir alet ile 3 veya 4 mm çapında bir deri parçası alınır ve patolojiye gönderilir. İşlem sonrasında genellikle dikiş gerekmez ve ağrı olmaz.
Tedavisi nasıl yapılır?
Liken hastalığı, yukarıda da belirttiğimiz gibi birçok farklı bölgeyi tutabilmektedir. Tedavide tutulum yeri, yaygınlığı, hastanın yaş ve cinsiyeti, ek hastalıkları değerlendirilerek karar verilir. Hastanın beklentisi ve kozmetik sonuçlar gibi durumlar da hasta ile konuşularak birlikte karar verilmelidir. Tedavinin en önemli basamaklarından biri kaşıntıyı kontrol altına alarak hayat kalitesini artırmaktır. Ayrıca bu hastalıkta “Koebner fenomeni” dediğimiz bir durum söz konusudur. Yani deriye uygulana kaşıma, epilasyon, vurma/çizme gibi travmaların olduğu yerlerde yeni yara çıkışı olabilir. Bu nedenle hastalar bu konuda mutlaka uyarılmalıdır ve deri bakımlarına özen göstermeli, derilerini korumalıdırlar. Bunun dışında altta yatan bir sebep tespit edildiyse, bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin ağızdaki dolgu değiştirilebilir, tetikleyici bir ilaç ise yerine başka bir etken madde verilebilir veya hepatit (sarılık) enfeksiyonu tedavi edilebilir. Yaraların üzerine lokal kortizonlu kremler, derideki immün reaksiyonları azaltıcı bazı kremler, A vitamini türevi kremler ve nemlendiriciler kullanılabilir. Çok az miktarda olan ve yerleşimleri uygun olan bazı yaralara kriyoterapi dediğimiz dondurma işlemi veya lazer tedavisi uygulanabilir. Bu yerel tedavilerle yanıt alınamayan hastalarda sistemik bazı tedaviler verilebilir. Bunlar kısa süreli kortizon, bazı antibiyotikler, bazı mantar ilaçları, sıtma ilaçları, bağışıklık düzenleyici bazı ilaçlar, A vitamininden türetilmiş olan tabletler olarak özetlenebilir. Fototerapi denilen, bir kabin içinde ayakta duran hastaya güneş ışığı veren bir yöntem de bazı hastalarda uygun tedavi seçeneği olabilir. Fototerapi hem yaraları iyileştirir hem de kaşıntıyı giderir.
İz bırakır mı?
Deri yerleşimli liken hastalığı iyileşirken bir yara izinden çok kahverengi lekeler bırakma eğilimi gösterir. Bu lekeler de zaman içinde düzelir. Genel olarak kalıcı iz kalmaz. Vajina gibi bazı özel yerleşim alanlarında ise yapışıklık gibi bazı daha büyük sorunlar oluşabilmektedir. Ancak eğer liken hastalığı saçta yerleşirse, geri dönüşümsüz saç kaybına neden olabilir. Bu nedenle bu alanların hızlı tanı ve tedavisi oldukça önemlidir
Prof. Dr. Zekayi Kutlubay
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı